Tuesday, October 27

ulan istanbul sen mi büyüksün ben mi!

şurdan çaldım.

son anda cayma olmasın diye aylar öncesinden bileti alınan, hergün sınıftaki takvimden gün hesabı yapılan, uğruna bloglara geri sayım sayaçları konulan istanbul gezim yarın akşam saatlerinde başlıyor. artık vakti gelmişti. en son yaklaşık 1 sene önce gittiğimde yaşadığım olaylar yüzünden bir daha adım atmak içimden gelmediğinden adını bile ağzıma almadığım istanbul, şimdi terapi görevi görmeyi bekliyor. eski arkadaşlarla hasret giderilecek, yeni arkadaşlarla kaynaşılacak. eski anılar silinecek, yeni anılar edinilecek. korkunun ecele faydası yok, fobileri silmek lazım artık. hem deplasmanda atılan gol 2 sayılacağı için her türlü skorum olur affetmem.

17 comments:

Anonymous said...

:( istanbul.çok özledim.2 yıl oldu gitmeyeli.benim yerimede gez :) her gidenin arkasından böyle diyorum son zamanlarda

Anonymous said...

:( istanbul.çok özledim.2 yıl oldu gitmeyeli.benim yerimede gez :) her gidenin arkasından böyle diyorum son zamanlarda

VodviL said...

Bunu yazmasam olmaz:

İstanbul tiksinçsin.

Sinan Kolat said...

vaktin doludur muhtemelen ama cihangire yolun düşerse email at

İlk... said...

her halini seviyorum İstanbul,beni hep dışlasanda,cebime kötü anılar doldurup kıçıma tekme bassanda seviyorum vallahi... :):)
pazartesi de ben yolcuyum...martılara simit atarken karşılaşırız belki... :)

Ömer said...

enis'in bloga ugrayinca kafam karisti vallahi.

Arif said...

hoşgeldin şimdiden :)

C* said...

dikkat et, asmalının insan trafiginde ezilebiliyor insan=)

varol döken said...

istanbul diyince bir kere de halkalı çöplüğünün resmini koysalar, armutlu'daki gecekonduları koysalar, ümraniye'deki moloz arsalarını mesela, istiklal'in parlak ışıkları yerine, tarlabaşındaki mum ışıklarını koysalar...

istanbul, istediğine veren pespaye kılıklı zengin yosmadır...

Ömer said...

yavas... sevmeyebilirsiniz ama bu ortamda istanbullular varken boyle terbiyesizlesmenin luzumu yok..

varol döken said...

@ömer
terbiyesizlik ile mecazı karıştırıyor olmayasın?

Flying Dutchman said...

varol şu ekşi sözlükte şehir başlıklarına girip hepsini birisine benzeten dayaklık sen misin yoksa? :))

prag....gözü yarım açık hüzünlü şehir

Svetlin said...

"neden geldim istanbul'a" olmasın yine sonra :)

varol döken said...

utrecht... turuncunun griye boyandığı kasvetli sokakların şehri

dövün beni!

Ortega said...

İstanbul'uma daha fazla laf söyletmem Varol Döken.. Deli Kadir moduna sokma beni :D

Vuduğ hanım da İstanbul'a sallanıyor da gülüyor bıyık altı diyeceğim ama tabir pek gitmedi, idare edin :D

Öte yandan Enis'in blogdaki sayacın sebebini bilmiyordum. Yeni öğrendim bak.

Muratonovic said...

Bunu yazmazsam olmaz;

Istanbul, Bedenimi satin alabilirsin ama Ruhumu Asla!

deryik said...

istanbul da bok kokuyor; ama koku en azından denizden geliyor. aynı denizden çıkan midyenin tavasını yemek burdakilere koymuyor, soğuk birayla iyi gider.

istanbulu sevenlerle ışığını sevenler karışmasın, bence de; ama istanbulu sevenler hiçbir zaman bu şehrin yaldızlı kağıda sarılı çikolata olduğunu iddia etmedi. istanbul her türlü yosmaya benzetildi; ama benim en yakışıklı sevgilimdir. kadınlar için gayet erkek bi şehirdir hem, iyi kazık atar.

o sebeple hoş geldiniz hanfendi, en azından melih-dışı çirkinliklere.