Wednesday, December 12

ne diyem mahmut mu diyem

zamanında RTE kürtaj ve sezeryan açıklamaları yaptığında buradan "bağ benim belletirim, am benim elletirim" buyurmuştum; meğer ona bir de "am benim bahsederim" eklemek gerekiyormuş zira bugün çıkan haberlere göre bülent arınç CHP milletvekili aylin nazlı aka'nın "Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın" lafına "Evli bir bayan milletvekili, çocuğu olan milletvekili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl bundan yüzü kızarmaz" şeklinde karşılık vermiş. karşımızda alıştığımız muhafazakar ikiyüzlülüğünün güzel bir örneğini görmek mümkün. muhafazakar ikiyüzlülüğü malum ahlaktan bahsederken 15 yaşındaki kızlara hallenen, cinselliği özgürce yaşamayı ayıplarken dini nikah etiketi altında her boku yiyen, "türban kişisel özgürlüktür kimsenin giydiğine karışılamaz" deyip mini etekli kızları taşlayan bir zihniyet. bu zihniyetin hükümet temsilcisi bülent arınç da pek bir hassas pek bir mahcupmuş ki bir kadının vajina demesinden utanmış. aynı arınç'ın mesir macunu dağıtırken utanmamasını geçiyorum (errrkek değil mi onların hakkı var) da, kendi başbakanı kürtajdan, sezeryandan bahsederken utanmamasını geçemiyorum. demek ki mevzu vajinadan bahsetmek değil; allah muhafaza bir kadının vajinadan bahsetmesi. bir kadının neyi nasıl yapacağına karışmak bu ataerkil egoları doyurmadı, neyi nasıl konuşacağı da dikte ediliyor artık. çünkü bunlar kara çarşaflara bürüdükleri kadınlarının seksi iç çamaşırlarını yatak odasında izlemeye, kadının kadın olma hakkını ellerinde bulundurup sadece kendi istedikleri yerde kadın olunmasına izin vermeye alışkın kafalar. sen erkeğin izin verdiği müddetçe kadınsın. o yüzden de dişiliğini sahiplenmek, hakkında konuşmak, hele bunu ulu orta yansıtmak en büyük yanlış. daha modern çevrelerde bu kafalar "dişiliksiz"den biraz ilerleyip "dişiliğin sınırlarını tanımlama" noktasına geliyor ve o bildiğimiz "kadın dediğin küfür etmez, kadın dediğin hanım hanımcık olur, kadın dediğin üzerine başına oturuşuna dikkat eder" ekseninde dönüyor. bana göre iki kafanın birbirinden hiçbir farkı yok. bülent arınç'ın "evli ve çocuğu olan milletvekili" vurgusu da bu olunması gereken kadın çizgileri alt metnini gayet üstten üstten vermiş. bunu yapan sadece erkekler olsa bir derece psikolojik ve sosyolojik çözümlemelere gireceğim de daha geçenlerde taytın üzerine kısa tshirt giydi diye ne aranması ne orospuluğu kalan kadını bir başka kadının kaleminden okumadık mı? kadınlar da bu dişiliğin tarifi meselesini öyle doğal buluyor ki kendisi bu tanımlamalara uyuyorsa hiç sorun yok, aksine "ben evlenilecek kadınım" gururu var. biz geri kalanlar içinse çözüm net: vajina göçü.




başlık için konuya cuk oturtan güzin tekeş'e teşekkürler.   

5 comments:

deniz said...

ya bırahhhhhhhhhhhhh. buradan böyle kadın da kadın hönkürüyorsun da senin de aynı ikiyüzlülükle gittiğin mekanlarda varoş kız tespitlerinle erkek ağzı ayaklarınla aynı şeyi yaptığını okuduk okuyoruz beeee

adil said...

taytlıya laf eden kimmiş ki, o gündemi de mi kaçırdım diye dertlenirken neyse ki düştü jeton..

Anonymous said...

ya buradan bakınca acayip kıro bir kızmışsın; çen çen çen konuşuyormuşsun gibi görünüyor hele o mail adresindeki 1903 of ki of! öyle misin?

voodoo girl said...

değilim.

varol döken said...

vajina göçü iyiymiş:) tayt meselesi nedir kaçırmışız oraları. arınçlara gelince herkes bir gün çıktığı yere geri dönecek diyip noktayı koyuyorum!