Saturday, February 27

reklam



bunlar benim aldıklarım. yanında hediyesiyle geldikleri yetmedi,
bir de özel tsubasa broşu sözü aldım naber?

Wednesday, February 24

hug failed

aşağıya koyacağım karikatürden ötürü (kimden ötürü? benden ötürü?) başlığı 'hug failed' olarak attım ama bu aralar hayatımda pek çok şey fail. akademisyenlikten götüm çatlayacak ya, misal bugün yarım gün ders anlatış üzerine 4 saat master dersi üzerine 3 saat italyanca dersi almış bünyem tepki veriyor, beynim bilgi birikiminden ağrıyor resmen. "vaktim yok" insanı oldum, haftaiçi parmağımı kımıldatamıyorum. ha haftasonu kımıldatıyorum da ne oluyor, hemen anlatayım, başımıza gelmedik kalmıyor, arabamız çekiliyor, ehliyetimiz gidiyor, sabah 5te eve gelindiğinde alt komşunun intihar haberiyle karşılaşılıyor. inanmazsınız ilişki çıkarsaması bile yapmayacağım bu postta, düşün o kadar fail.

Wednesday, February 17

I'm your villain

"siz ne zaman ayrıldınız ki?" sorusuna "korunmadan break-up sex yapmış olsak şimdiye çocuğumuz doğmuştu" cevabını verdiğim vakit -dün- bu ayrılık meselesine tekrar bir dalış yaptım. uzun süreli ilişkisi doğru sebepten ama yanlış yollarla nihayete eren kadınlar olarak ortak derdimiz, adama karşı sevgi namına bir şey beslemiyor olmamıza rağmen yaşanan olayların sinirinin geçmiyor olması. I'm over him, but I'm not over it durumu. "bana her şey seni hatırlatıyor" aslında o romantik dakikalar, sevgi dolu günler ve büyük aşk acısını tanımlamak için söylenmiş ama bizde daha çok sinir krizi dakikaları, beddua dolu günler ve büyük kuyruk acısını temsil ediyor. bu noktada bu tür bir ayrılığı diğer ayrılıklardan daha kötü kılan şey, hayata yeni birinin girmesinin bir boka yaramıyor oluşu. "çivi çiviyi söker" derler ama bizim çivimiz çoktan söküldü, delik kapanmıyor; başka çivi girse de kapanmıyor. yeni birini çok sevmek eskiye olan nefreti azaltmıyor ki. sıkıntı gerçeğin bitmiş olması değil yalanın yaşanmış olması. a) time they say, is the great healer ve b) but I believe in chemicals baby şıklarını elediğimize göre c ve d şıklarını bekliyoruz. d) hiçbiri çıkarsa büyük sıçtık yalnız.

sekste başarı karşı cinsten alınan taktiklerle sağlanır

voodoo girl:
ya of okadar gerçek hayatta tanışmak ve bunları çat çat yüzüne söylemek istiyorum ki. ama yüzyüze olcak öyle blog üzerinden falan değil. alcam karşıma konuşcam, dicem nedir olay? çok çirkin değilse kesin siki küçük.

ismini vermek istemediğim ama hepinizin yakından tanıdığı erkek blogger:
peki tanışırsan ve holosko gibi bir adam çıkarsa ne bok yiycen
dürüst ol
dürüst ol bak :))

voodoo girl:
sikerim, sonra söylerim söyleyeceklerimi hahahahahah

ismini vermek istemediğim ama hepinizin yakından tanıdığı erkek blogger:
önce söyle lan erkeğe daha tatlı gelir o
hatta o anda da söyleyebilirsin...dirty talk maksadıyla...
yeah...don't stop...uğur dündar mısın mına koyim...oh yeaaah

Tuesday, February 16

ha şunu bileydin

RTE: "Bundan sonra da fevkalede bir durum olmadığı taktirde ne Sayın Baykal’ı ne de Sayın Bahçeli’yi ağzıma kolay kolay almayacağım"

Samantha Jones: "You men have no idea what we're dealing with down there. Teeth placement, and jaw stress, and suction, and gag reflex, and all the while bobbing up and down, moaning and trying to breathe through our noses. Easy? Honey, they don't call it a job for nothin"


Sunday, February 14

voodoo girl'den acımasız gerçekler 3

sevgili yatakta çenesiyle iş bitirdiğini, iki güzel aşk sözcüğüyle kızların başını döndürüp herkesi kendine aşık ettiğini düşünen erkekler,

aklı başında hiçbir kadın seksin giriş ve gelişme bölümlerinde sarf ettiğiniz "aşkım", "birtanem", "çok güzelsin" gibi lafları ciddiye almıyor.








1 - 2

Saturday, February 13

liz lemon hesabı

erkekler konusunda hem çok aç hem de çok tok olduğumu girdiğim ortamda yeni tanıştığım bir erkeğin last shadow of puppets dinlediğini öğrendiğimde radarıma girip "şimdi beşiktaşlısın da ne oluyor yani anlamıyorum bu futbol düşkünlüğünü" dediğinde radarımdan çıkmasıyla anladım.

konuya bağımlı, ortamda yazılabileceği bir erkek olduğunu gören kız direkt tuvalete gidip saç baş düzeltiyor. ortamda yazılabileceği bir kız olduğunu gören erkek ise esprili yönünü ortaya çıkartmaya çalışıyor. etrafta başka erkekler varsa "arkadaşlar arasında şakalaşıyoruz" modunda dalga geçişlerle rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışıyor.

konudan bağımsız, yarının sevgililer günü olduğunu bana anımsatan şey ne etraftaki sevgi kelebekleri ne de kırmızı dekorasyonlar oldu. ne zaman ki 'uzun hikaye' bir adamla yıllar sonra ilk buluşmamızın planını yapmaya çalışırken "bu akşama plan yaptım, olmadı yarın bi yemek yeriz" dedim ve karşılıklı bir sessizlik oldu, işte o zaman 14 şubatın gülleri benim de götüme battı dostlar.

Friday, February 12

Wykka vs Voodoo Girl

bundan yaklaşık 3 sene önce başlayan blog maceramı anlatırken hep 'halihazırda blogger olan arkadaşların gazı'ndan bahsediyorum ya, işte o gazı veren insanlarda başı çeken wykka blogunda "bloggerları tanıyalım" köşesi yapmaya karar verdi ve ilk olarak da blog dünyasına kazandırdığı yeni yetenek (yersen) olan beni seçti. 6 soruyla voodoogirl burada.

6 falan ne ayak hocam bu kız kedi kesiyor olmasın?

Tuesday, February 9

TV sunglasses

voodoo girl's "bunu yapan insan olamaz" series vol. 12



jeremy scott & linda farrow.

Saturday, February 6

damn these wild young hearts

kanımca bir kadının artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladığı o lanet an, aslında ömrünün 1/3lük kısmının matematiksel olarak bittiği gün değildir. ne zaman ki dandik bir form sizi yaşınıza göre kategorize etmek ister ve farklı yaş aralıklarıyla oluşturduğu kutucukları önünüze koyduğunda işaretlediğiniz kutu artık '0-25' değil '26-35'tir, işte o zaman bazı gerçekleri inkar etme gücü elinizden alınmıştır. bahsi geçen kutuya mensup hemcinslerimle yaptığım konuşmalardan sonra farkına vardım ki bu iş en çok aşk ve seks hayatımızı etkiliyor. evlilik hayallerinden, "kendi aramızda sözlendik" avamlığından en uzak kadın bile belli bir yaştan sonra belli tip erkeklerle vakit kaybetmekten kaçınıyor. belki de çocuklarla iyi geçinen erkeklerden iyi bir baba figürü olacağı düşüncesinin bilinçaltımıza yerleşmiş olması yüzünden hiç çocuk hayali kurmayan kadının bile o tip bir erkekten etkileniyor olması gibi kontrol edemediğimiz ve genlerimize kodlanmış mevzular vardır bilemiyorum fakat yaş ilerledikçe elimizdeki kriterin maddelerinin arttığı bir gerçek. belli bir ağırlığı olmayan, toplumda belli bir statü edinememiş, belli maddi standartları tutturamamış adamlar hiçbir zaman 'koca' materyali olarak addedilmezler bittabi ama 26-35 kutucuğundaki kadınlar için flört materyali bile olamıyorlar. kısa süreli cinsel performanslarda (gün olarak, saat olarak değil tabii allahım sen koru) tercih meselesi olan çıtırlar vakit geçirmeye gelince sınıfta kaldığından ve 26+ yaşlarına gelene kadar birilerini büyütmekle vaktini harcamış kadınlar artık yorulduğundan, 'burada hazır yapılmışı var' erkeklere olan talep gittikçe artıyor. takdir edersiniz ki arz ile talep birbirini dengeleyemiyor, ve biz "26-35 kutucuğunda yaşanamayan aşklar"ın kurbanı oluyoruz. çok acıklı.

Thursday, February 4

the unhappy ending of the four letter word

malum kimin eli kimin götünde haberlerini pek seven bir millet olduğumuz için, futbolcu terry'nin takım arkadaşlarından birinin eski sevgilisiyle eşini aldatması burada da çok yankı buldu. magazindir, konuşulur. benim kanı beynime sıçratan olay ise hürriyet'in bugün bu haberi "The Sun Gazetesi’nin haberine göre, iç çamaşırı mankeni Vanessa Perroncel’in, Terry’nin yanı sıra dört Chelseali futbolcuyla daha ilişkisi vardı." alt bilgisi ve daha da önemlisi takımın yarısıyla yatmış ana başlığıyla vermesi. haberdeki seksizme hiç değinmeyeceğim. yapılmaya çalışılan şey, zaten dünden razı olunan "karı zaten yolluymuş hacı, erkek adamdır bir kaçamak yapmış" hissini pekiştirmek. ama benim bu aldatma meselelerinde cinsiyetlerden bağımsız olarak katlanamadığım şey, üçüncü kişinin çoğu zaman işin içinde olan o ikinci kişiden daha çok suçlu bulunması. bir kadın aldatıldığında dikkat edin, herifi mutlaka "orospunun biri ayartmış"tır. kabul etmiyorum kardeşim. kadın-erkek farketmez, varolan bir ilişkiyi koruma sorumluluğu o ilişkideki taraflara aittir. araya girip işi bozduğu düşünülen o üçüncü kişinin ahlakı, değerleri farklı ya da başkalarına göre kabul edilemez olabilir; ama bu suçlu olduğunu göstermez. iki kişinin sahip çıkamadığı şeye de üçüncü bir kişinin saygıyla yaklaşması beklenemez. bırakalım artık bu "ben sana güveniyorum ama, etraftakilere güvenmiyorum" kafasını.

Tuesday, February 2

işte biz kötü günde hep omuz omuzayız

Beşiktaş taraftarına çağrı

Biz Beşiktaşlıyız
Sizin Olsun Oyunuz
Cuma 20:15'te
Kutlayın Artık Biz Yokuz

Var Mısınız
Yokluğunuzu Hissettirmeye..?

Bir Beşiktaş taraftarı tarafından samimiyetini, aşkını ortaya koyan tüm Beşiktaş taraftarına çağrıdır; bulunduğumuz tribünleri 15. dakika itibariyle terk ediyoruz.

ekşibeşiktaş