Monday, July 21

fakat ne yazık ki sokak boştu

bir kez daha anladım ki ankara'nın en güzel zamanı, işte yazın bu bomboş zamanı (bir de i. melihin başkan seçilemeyeceği zaman, ancak bu konuya seçimler yaklaştığında değineceğim). hiç bir zaman 3 yaz ayını birden şehir dışında geçirmemiş bir ankaralı olarak, bu dönemlerde şehirdeki insan sayısının azalmasına alışığım fakat bu sene daha bir farklı sanki. cumartesi gecesi tunalıda park yeri bulmanın kolaylığından tutun, bestekarda kaldırımda içen asi gençlerin sayısının azalmasına kadar, bu sene belirtiler kendini daha bir yoğun gösterdi. ankaramın hali hazırda varolan huzuruna ve dinginliğine büyük katkıları olan bu güzide nüfus azalmasından pek hoşnut olsam da, yarın istanbul'a gidiyorum. şehrimin bu güzel hallerinin tadını çıkartma görevini ankaralı; istanbulun kaosunu ve nemli sıcağını azaltma görevini de istanbullu bloggerlara veriyorum. izmirliler zaten kendilerini çoktan çeşmeye atmışlardır; diğer şehirlerden okuyanlar varsa da benim haberim yok. haydi kalın sağlıcakla.

4 comments:

efecantekin said...

artık anti-çeşme, viva foça..

cız-bız-liz said...

ah işte bu ankaralı da o keyfi çıkarıyim derken tunalıda girdiği ilk mekanda üşütüp kusmaya başlamış. demek ki neymiş, bünyeyi çok mahrum bırakmicaksın bazı şeylerden sonra ters tepiyo.
fırsatınız olursa arayınız.

otostoblog said...

ankarada kışın ve yazın sadece 1 er hafta bulunmuş biri olarak, kışın daha güzel sanki ?

Ortega said...

Keçiören Subayevler'ini biliyorum sadece..Yani Ankara'yı bilirim aslında, birçok yerine de gitmişliğim vardır ama akrabalarım ekseriyetle Subayevleri'nde oturduğu için, Ankara deyince aklıma orası geliyor sadece.