belirsizlikten hazzetmeyen bünyemin inadına inadına geliyorlar üzerime, önümüzdeki bir kaç ay neler olacak, iş değişikliği olacak mı, tatil yapılacak mı, iddaa kuponları artık tutmaya başlayacak mı hiçbirini bilmiyorum ve beklemeye çekiliyorum elim mahkum.
tatil günleri de sona erdi, anneye ablaya kavuştuk, ancak güzel bir gelecek provası olmadı mı oldu ve hatta the.perfect.rehearsal diyebiliriz, anlayan anlar. mesaj kaygılı blog yazmıyorum yanlış anlaşılmasın, mesaj kaygılı herşeyden, özellikle msn iletilerinden ve "olacak okadar"dan nefret ettiğimi söyleyebiliriz. nefret demişken, bazen savaş ay'dan daha fazla nefret ettiğim biri varmı diye düşünmeden edemiyorum. bir de mesaj demişken, şu mucit yarışmasına katılmayı düşünüyorum. projem, duygusal telesekreter. arayanlara ve bıraktıkları mesajlara göre sahibini hazırlıyor önceden. misal, baş belası eski sevgiliniz aramış, telesekreter şöyle diyor: sorry, an unexpected jerk called you today. doğru tahmin, sex and the city en sevdiğim diziler sıralamasında ilk 3e girer.
aslında yapılacak işler var daha ancak benim pilim bitti. oh my god that's the funky shit.
Wednesday, April 18
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
anlayanlar anlamayanlara anlatmasin, hatta anlatir gibi yapip yandan atsin. anlamayanlar da anladiklarini sanip anlasilmaz bi anlasmazlik icinde bulsun kendini. evet, semantics boyle bisi eahaha :p
Post a Comment