Wednesday, February 17

I'm your villain

"siz ne zaman ayrıldınız ki?" sorusuna "korunmadan break-up sex yapmış olsak şimdiye çocuğumuz doğmuştu" cevabını verdiğim vakit -dün- bu ayrılık meselesine tekrar bir dalış yaptım. uzun süreli ilişkisi doğru sebepten ama yanlış yollarla nihayete eren kadınlar olarak ortak derdimiz, adama karşı sevgi namına bir şey beslemiyor olmamıza rağmen yaşanan olayların sinirinin geçmiyor olması. I'm over him, but I'm not over it durumu. "bana her şey seni hatırlatıyor" aslında o romantik dakikalar, sevgi dolu günler ve büyük aşk acısını tanımlamak için söylenmiş ama bizde daha çok sinir krizi dakikaları, beddua dolu günler ve büyük kuyruk acısını temsil ediyor. bu noktada bu tür bir ayrılığı diğer ayrılıklardan daha kötü kılan şey, hayata yeni birinin girmesinin bir boka yaramıyor oluşu. "çivi çiviyi söker" derler ama bizim çivimiz çoktan söküldü, delik kapanmıyor; başka çivi girse de kapanmıyor. yeni birini çok sevmek eskiye olan nefreti azaltmıyor ki. sıkıntı gerçeğin bitmiş olması değil yalanın yaşanmış olması. a) time they say, is the great healer ve b) but I believe in chemicals baby şıklarını elediğimize göre c ve d şıklarını bekliyoruz. d) hiçbiri çıkarsa büyük sıçtık yalnız.

14 comments:

Anonymous said...

benim bi türlü çözemediğim dertlerimin anahtarı oldu bu post.herşey o kadar doğru ifade edilmiş ki... ne diyeyim eline sağlık.

gp maksimov said...

sole bi c sikki var: en etik davranis arzunun pesinden kosmaktir, kadinlar da bu hususta erkeklerden daa iyi ve acimasiz. netcede o acilan delik artik kapanmaz, kapanmasi da hayra vesile diildir zaten su dakkadan soora.

varol döken said...

v) arol şıkkına kadar beklerim ben...

Anonymous said...

hayirli olsun..

Anonymous said...

taze bir ayrılığın acısını yaşıyorum ve kendi kendime 'değmeyecek biri için neden bu kadar kendimi helak ediyorum" diye dert yanıyordum

nasıl bir şey yaşadığımı veya neye isyan ettiğimi vodo'nun satırların da buldum:

vodo; "sıkıntı gerçeğin bitmiş olması değil yalanın yaşanmış olması"

piri

LLuvia said...

Yazını okuduktan sonra rüyamda eski sevgilimi görmem çok travmatik oldu benim açımdan. Zaman yaranın kapanmasını sağlayan birşey değil anca geçtiğini sanmanı sağlayan bir etkisi var.
Problem tam da dediğin gibi bir "yalanın yaşanmış olması".

La Santa Roja said...

Bence beddua edip tuttuğunu görüp sevinelim. O değil de, o nefretin belki de canlı kalması gerekiyordur. Seninki gibi uzuuunn olan ilişkim biteli o kadar olmadı ama geçen 3 ayda o nefret azaldığı anda "sevgi dolu günler"i hatırlayıp her telefonunu açıyorsam bu nefret bademcik gibi aslında yararlı olan ama zararlı görünen bir organımız diyebiliriz belki.

Anonymous said...

dergi işi son buldu sanırım.

voodoo girl said...

birtakım teknik sorunların hallolması bekleniyor, işallah devam edecek en kısa zamanda.

Anonymous said...

hiç öğrencilerinden biriyle oldu mu?

Ortega said...

Bu d benden, daha önce birlikte olduğun biri sonradan öğrencin oldu mu?

voodoo girl said...

formspringe çevirdiniz be blogumu =)

ortak cevap veriyorum: yok artık ali sami.

varol döken said...

aşk, macera, intikam, tutku, dergi, aspava hepsi bi arada...

vdgrl'den ÖĞRETMEN (Ders Almam Ders Veririm)

mayıs 2010'da bütün dünya ile aynı anda pinemalarda...

pinema tabi ne sandın y.r.r.m!

pudra said...

evladiyelik bir yazı olmuş.