Wednesday, November 3

pussycat boys

bu aralar dahil olduğum yuvarlak masa toplantıları ve dost meclisleri gösterdi ki "ilişkiden korkan erkek" kavramı son zamanlarda yaşadıklarım sebebiyle sadece tarafımdan çemkiriklere maruz bırakılan bir olgu olmaktan çıkıp genç kızlarımızın ortak bir problemi haline gelmiş bile. takdir edersiniz ki bizzat ben ve bu tip konuşmaları yaptığım sosyal çevremdeki kadınlar "he is just not that into you" noktasını çoktan aşmış kişileriz. yani bizimle ilişki kurmak istemeyen erkekle genel anlamda ilişki kavramına tepkili yaklaşan erkek arasındaki farkı biliyor, ilkine denk gelirsek zedelenen egomuzu açık etmemeye çalışıp yaşadıklarımızı adamın sikinin küçüklüğünden başlayıp saçlarının çirkinliğine varan ithamlarla doldurduğumuz içkili ortamlarda sistemimizden atmaya çalışıyoruz. ikinciye denk geldiğimizde sinirlenmemizin sebebi ise cevabını bulamadığımız iki soru.

sevgili olsak ne olacak? ilişkiden korktuğu söyleminde bulunan erkeklerin çoğu, bu söylemde bulundukları kadınla belli bir iletişim seviyesine gelmiş oluyorlar. yani daha tanışma anında, "merhaba ben berkecan ve ben bir ilişki kuramayanım - merhaba berkecan!" şeklinde olmuyor mevzu. taraflar zaten 'sevgililik' diye adı konulmamış da olsa iletişimsel ve çoğu zaman da fiziksel anlamda bir ilişki içinde oluyorlar hali hazırda. işte o noktada ilişkidenkorkancan karakteri yüzünü gösterince kadınların çözemediği kısım korkulan şeyin tam olarak ne olduğu. zaten adı sevgililik konulmuş olsa da içinde bulunulan durumda köklü bir değişiklik olmayacağını düşünen kadın bu tepkiyi anlamlandırmakta zorlanıyor. ama diyelim ki adam haklı, ilişkinin adı konulursa birtakım değişiklikler olacak, 'sevgililik' müessesesi devreye girerse hayat farklı ilerleyecek. işte o zaman da cevabını bulamadığımız ikinci soru geliyor

ayrılsak ne olacak? burada bahsi geçen ilişkiden korkan erkekler bittabi ona buna çakayım derken çakma ıssız adamlık yapanlar değil, yaşanmışlıkları ve ilişki tecrübeleri sonucu bu duruma gelenler ve hayattaki bu duruşlarını tüm samimiyetimle anlayabiliyorum. tüm samimiyetimle anlayamadığım, lafa gelince erkekler güçlü kadınlar güçsüz addedilirken her türlü hayat sikici deneyim sonrası ayağa kalkıp yeniden bir ilişki yaşamaya çalışma gücünü kendinde bulan bir kadın varken erkeğin bunu bu kadar drama queen bir tavırla karşılaması. ben ki erkeklerle iyi anlaşan (altılılarına ortak olan, rusa giden), genelde yakın erkek arkadaşlarım sayesinde ne tip düşüncelere ne sebeplerle sahip olduklarını bilen insanım; ben bile bunun empatisini kuramıyorum arkadaş. korkuyu, biriken başarısız ilişki denemelerinin yarattığı ego zedelenmesini anlayabiliyorum ama bir insanın mutluluğu aramayı bırakıp stabil hayatla yetinme noktasına gelmesinin -eski sevgilinin ölmüş olması falan gibi ekstrem olayları bir kenara bırakarak- nasıl bir sebebi olabileceğini çözemiyorum.

ben elbette tamamen kendi tecrübelerim ve müdür benim diye bana konuşan kadınların anlattıkları üzerine bunları yazdığım için olayın bu noktalara gelmesindeki tek suçluyu pipililer ilan ettim gibi gözüküyor ama özünde demem o ki yeni dünya düzeniyle ortaya çıkan bin çeşit ilişki şeklinin de boku fazla geçmeden çıktı ve flört mü ediyoruz, takılıyor muyuz, fuckbuddy miyiz, sevgili miyiz derken "benimle çıkar mısın?"ın içindeki o temiz "beraber dışarı çıkalım ve güzel vakit geçirelim" duygusunu kaybetmeyi başardık. kırdık kırdık.

6 comments:

deniz said...

ilişkiye başlama konusunda "korku" yok bebeğim, "ilişkiye başlamanın içten gelmemesi" var. ve bu konuda hiçbir şey yapamazsın, çünkü bu mesele seninle uzaktan yakından ilgili değil, bu mesele boktan ilişkilerden bıkkınlık gelmiş olmasıyla ilgili.

Anonymous said...

sorun bence kadın erkek ilişkileri nereye gidiyor bence,nasıl adlandırdıkları tarafların ne aradıkları değil...
bir kadın bir erkek dizisini severek izliyordum,az odun bir adam az paronayak bir kadın aynı karaye girebilsek bir format cıkacak da artık insanlar sadece yatak da bir araya gelip kendi hayatlarına kaçmak istiyor...

Anonymous said...

''Takdir edersiniz ki bizzat ben ve bu tip konuşmaları yaptığım sosyal çevremdeki kadınlar "he is just not that into you" noktasını çoktan aşmış kişileriz.''

Ya bi siktir git ya

kebeci said...

İşin özü.
Arada bir kafa dinlemek lazım. Her zaman çekilmiyorsunuz...

Anonymous said...

bence he is JUST not that into you da
sorun.kızlar yine de cool olun, fiziksel bişeyler olsa da duygusal bişey yok gbi davranın

Anonymous said...

işte sanal alemde yukarıdaki yorumlar'daki bazıları kendilerini erkek zannedip ve egolarını tatmin etmeye çalışan bu tipler yüzünden sanal alemde olsa yazarak konu paylaşmaktan utanıyorum.
sizi tebrik ediyorum yazılarınızın bir çoğuna katılıyor ve devamını istiyorum.
kolay gelsin.
m.ö.