isyanım var ulan!!1bir |
şimdi tam olarak ne kadar zaman önce olduğunu hatırlayamadığım bir seyahatim esnasında (o kadar iş kadınıyım ki her gün seyahate çıkarım vs. o kadar yaşlandım ki her boku unutuyorum) pegasus'un dandik dergisindeki metinlerin türkçeleriyle ingilizce çevirilerini karşılaştırıp eğlenirken suretini görmeye tahammül edemediğim ünlü insan gülben ergen'le yapılan bir röportajla karşılaşmıştım. hanımefendinin söyleşiden alınıp manşete çıkartılan büyük lafı "anne olduktan sonra kadın oldum" minvalinde bir anne-oğul-kutsal ruh göndermesiydi. o günden beri buna çemkireceğim unutuyorum, gün bugündür. anne olmayı çok istemeyi, annelik hakkını söke söke almayı, anneliğin ne kadar kutsal bir duygu olduğunu falan anlarım fakat anneliği kadınlığın ön koşulu gibi sunduğunda benim cinlerimi cıvılatıyorsun be kadın. işte biyolojik olarak genlerimize işlenmiş annelik görevinin sosyal hayatın baskısıyla nasıl kanımıza işlediğinin en büyük kanıtıdır bu. kadınsan ve toplum gözünde belli bir statün olsun istiyorsan, hayatta yaptığın diğer bütün şeylerden bağımsız olarak; 1. evleneceksin 2. çocuk doğuracaksın. bireysel iradeden çok toplumsal görevleri benimsediğimizde ortaya çıkan şeyin özeti -eminim sosyal bilimcilerin çok daha akademik ve sosyolojik terimlerle açıklayabileceği bir olgudur ama bana göre- içime girene de içimden çıkana da toplum değerlerinin karar veriyor olmasıdır ki 6 dünya kupası gördüm böyle saçmalık görmedim arkadaş. yazıyı futbol göndermesiyle bitirerek toplumun bana çizdiği kadın rolüne tekrar karşı çıktım, böyle de asiyim.
5 comments:
agzina saglik :) 36 yasinda 8 yillik evli insanim her sosyal toplasmada "cocuk yapin cocuk yapin e hadi artik cocuk yapin bi cocuk yap bak ne sahane olacak" baskisina cevap yetistirmekten yorgun düstüm. sonunda birgun benimki arabadaki hollandali arkadasimiza tamam kapa gozunu yapicaz dedi :)
eline sağlık. hakkaten saçmalamış hatta sıvamış salak kadın (?).
@Pini: harika bir cevap olmuş =)
Sibel Üresin var artık, üzülmeye gerek yok, hepimize 1/4 erkek düşecek, kocasız ve sıpasız kalmayacağız!
sosyal bilimciler "toplumsal cinsiyet algısı" der. çok farklı demez yani senden... :)
sonuna kadar katılıyorum sana ve yazını yorumlayan tüm yorum sahiplerine de :) bu konuyla ilgili diğer başka bir ünlümüz Ajda Pekkan da, annelik ile ilgili kendisine yöneltilen bir soruya ''her kadının dünyaya annelik misyonuyla geldiğini düşünmüyorum'' demişti ve çok da güzel söylemişti. anne olmak elbette çok güzel. ama dediğin gibi kadın olmak için bir koşul olamaz. bir bayanın ne zaman evleneceği, ne zaman çocuk sahip olacağı, yada bu iki fiile de sahip olup olmayacağı kimseyi ilgilendirmez. bıraksınlar kendini nasıl mutlu hissediyorsa öyle yaşasın, çok mu?
Post a Comment