the bekar: televizyonda gerizekalı programlar izleyerek kafa boşaltmak şu hayatta en sevdiğim boş zaman aktivitelerinden biri olduğu için denk geldikçe digiturk'un güzide kanalı show plus'ta reality tv kontenjanının en saçma programlardan biri olan the bachelor/bachelorette izlerim. bizdeki gelinim olur musun konseptinin annesiz, türk örf ve adetleriyle bezendirilmemiş orjinal hali; bir grup kadın ya da erkek tek bir kadın ya da erkek için birbiriyle yarışıyor, datelere çıkılıyor ve sonunda bir evlenme teklifi oluyor ya da olmuyor. şimdi bu amerikan toplumu tabii bizim gibi dindar nesillerden oluşmadığından son 3e kalındığında 'overnight date' denen olay oluyor ve bekar kızımız/erkeğimiz 3 adayla da bir gece geçiriyor. sikiş sokuş ortamı yani, evlenmeden önce bir test drive hesabı. işte bu datelerden sonra hanım kızımız ya da delikanlımız adaylardan birini eliyor ya, bu resmen yatakta en kötü olanı açık etmek değil mi? o kadın/erkek programdan sonra bu damgayla nasıl yaşayacak? buna dertlendim durup dururken. ayıp bence.
the tek kız: gece hayatına semi-dönüş yaptıktan sonra akbabalarla ilgili meramımı önceki postlarımdan birinde belirtmiştim. bir başka gözlem konusu da ikili dışarı çıkan kızlardan sadece bir tanesine yazış olmasındaki dram. gecenin başlarında gayet havalı, birbirleriyle muhabbet halinde olan kızlar masasının enerjisine ortamdaki heriflerden biri kızlardan birine yazmak istediğinde sıçılıyor. adam gelip kızla konuşmaya başlıyor, masadaki ikinci kız ise mal mal etrafa bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyor. kendisini beğenen olmamasına mı yansın, kız kıza geçirilen gecenin berbat olmasına mı yansın, elini kolunu nereye koyacağını bilememesine mi yansın. bu acıları yaşatmaya hakkınız yok beyler. ya yanınızda öbür kıza asılacak başka bir tampon erkekle masaya yaklaşın, ya da ne bileyim kızı tuvalete giderken falan yakalayın. biraz saygı.
the çakma rockstars: şimdi zamanında ben de ankara rockstar ortamlarında bulunduğum için çok ters de konuşmak istemiyorum ama bu if'tir manhattan'dır bu gibi lokal barlarda gece programı yapan ve kendi şarkılarını değil, cover şarkılar çalan, kişisel olarak belki çok iyi ve kaliteli müzisyenler olsalar da oradaki ana amaçları popüler şarkılarla mekandaki insanları eğlendirmek ve para kazanmak olan gruplar böyle bir takım ışık oyunları, ses efektleri falan gibi şeyleri arkalarına alıp sahnede başıma rolling stones havalarına giriyor ya ben ona fıttırıyorum. o hareketlerin tavırların dans edişin falan nedir arkadaşım bir aynaya bak çapını bil yahu. bunların backstageleri de almost famous groupilerinin yarısı bile olamayacak mini etekli varoş kızlardan geçilmiyor ve böyle yalandan hayatlar yaşanıyor. gençliğinize yazık.
7 comments:
Ankara'da bu tarzlarından dolayı dayanamadığım ve şişe atmakla atmamak arasında kalıp mekandan koşarak terkettiğim en nadide grup Funk Alaturka. Burda bir daha adlarını naletle anmış oldum. Cümlemize ırak...
"bunların backstageleri de almost famous groupilerinin yarısı bile olamayacak mini etekli varoş kızlardan geçilmiyor ve böyle yalandan hayatlar yaşanıyor. gençliğinize yazık."
sen kimsin ki elalemin varoşluğundan yakınıp gençliklerine yazık ediyorsun, asıl sen şu cümleyi kurdun ya, kadınlığına yazık.
@duygu,
Kadın mini etekli varoş kız beyler! :))
televizyon en boktan icad bence.
Sesli güldüm vudu :) Sen çok yaşa :)
the tek kızın dramı cidden anlatılamaz, böyle surat birden düşüyor, başka masadaki eğlenen insanları kötü kötü süzmeler, bardağını sanki kapacaklarmış gibi hiç elinden bırakmamalar yazık ya onlara cidden:D the bekar bir ara da dissmessed gibi bişi de vardı o daha da bombaydı ya:D
the tek kız olayını veciz bir televizyon klasiğini devşirerek yorumlamak istiyorum: Yok ebesinin damı voodoo sami! İyi valla... Tam tersini düşünelim bir de. Sen yapar mıydın? Diğer oğlan için bir arkadaşını ayarlar mıydın? Beğenilmiyorsa beğenilmiyordur. Yapacak birşey yok. Doğal seleksiyon. Bu memlekette erkekler bu kadar çöpçü olduktan sonra yalnız kalan hatun hatayı kendinde aramalı bence. Hayır ortada bu kadar çok leş yiyici varken lüzumsuz bir serzeniş olmuş zira.
Post a Comment