Aslında 2011 yılının Nisan ayında bir İtalya gezisinde aldığım evlilik teklifini "ormana odunla gittim yüzükle döndüm" isimli tatil anıları postumda tek cümleyle anlatmış, sonrasında da bu ilişki ile ilgili ayrıntı vermemiş idim. Pek çok insan blogların twitter yüzünden öldüğünü düşünse de benim durumumda asıl sebep uzun süreli ilişkiden malzeme çıkmamasıydı. Yani takdir edersiniz ki first datete "Aziz Yıldırım da Atatürk gibi adam" diyen çocuk, üç senedir birlikte olduğum ve yanında osurmaktan dahi çekinmediğim bir komün hayatını paylaştığım adamla olan hikayelerimden daha ilginç ve daha az mahremdi. Her neyse, ilişki aldı, yürüdü, gün 5 Kasım 2013 oldu ve ben bastım nikahı. Ailesindeki yetişkinlerin hepsi boşanmış olan, Hollywood'un pompalanmış romantik hikayeleriyle büyüyüp hep o gerçek olmayan aşkın hayalini içinde yetiştiren, "aldatmak erkeklerin doğasında var" mantığının ince ince işlendiği bir toplumun yetiştirdiği ben, evlendim. Bu da tarihe düştüğüm not olsun.
Wednesday, November 13
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
Tebrikler, mutluluklar diliyorum, umarım herşey yolunda gider de ailedeki büyüklerin sonu gibi olmaz :)
"üç senedir birlikte olduğum ve yanında osurmaktan dahi çekinmediğim adam" çok benzer geldi ilişkim. ilginç olmaması, sıradanlığı.
umarım yeni hayatınızda her şey gönlünüzce olsun. mutluluklar diliyorum...
ahahahaha eh ne demişler, komunizm zengin olana, feminizm evlenene kadar!
tebrikler vudugörl.
aziz yıldırım da atatürk gibi adam diyen çocuk haklı çıktı mı çıktı!
Post a Comment