Saturday, December 15

this is not a plastic blog

* cuma günü işten çıktığımda (belki de ilk kez) eve koşup pijamalarımı giyip comedymax başına geçmek yerine ankuva'ya gidip nezih bir akşam yemeği yemek isteyip, bilkente gelebileceğini ya da halihazırda bilkentte bulunduğunu tahmin ettiğim 5-6 arkadaşımı aramış olmama rağmen plan yapamayıp kuyruğuma baka baka eve döndüğümde bir kez daha anladım; those were the days my friend, we thought they'd never end..

* bu haftasonu istanbul'a gelmek için biçilmiş bir kaftandı ancak bir türlü organize olup da yapamadım. bir cumartesi gecesini bilgisayar koltuğunda geçiriyor olduğuma bakıp ne kadar pişman olduğumu anlayabiliyorsunuzdur diye düşünüyorum. artık bana istanbul yolları ya sömestr tatilinin dağda geçmeyen kısmında, ya da okulumun christmas tatili yapmasından yararlanıp bir sonraki haftasonu ptesi-salıyı birleştirerek gözükecek.

* nike+ çipim sayesinde 7. caddenin başından evime kadar olan mesafenin yaklaşık 1km olduğunu öğrendim ancak kendisi binlerce insanın her gün o mesafeyi arabalarıyla yarım saatte gitmekten neden zevk aldığı konusunda bana yardımcı olamadı.

* futbolda fanatik ve objektif olmayı aynı anda başaran insanları çok takdir ediyorum, belki de nadir bulundukları için.

* real'deki adamın bütün o "bakın bu modelimiz de var, 300 lira daha fazla ancak yağ dengenizi ölçüyor" çabalarına karşın bulduğum en ucuz ama dandik olmayan koşu bandını aldım, getirdim, kurulmasını bekliyorum. artık spor salonunda öğrencilerle karşılaşmaya son, evimin sıcak ortamında tv izlerken koşmaya baş.

* nip/tuck'ın yeni sezonunun -şimdilik- bünyede hayal kırıklığı yaratması nedeniyle, bu sezonluk dizi izleme enerjimi grey's anatomy'e yönlendirmeye karar verdim.

* sadece kadınların algılayabileceği ağrılara (regl ağrısı ve çocuk doğurma ağrısı) bir yenisini daha ekliyorum: saç ağrısı. hani böyle saçını tepeden toplayınca ya da kuaförde topuz yaptırınca olandan. an itibariyle bu iki aktiviteyi de gerçekleştirmemiş olmama rağmen hissettiğim acıları dindirmek üzere bagno mio keyfi yapmaya gidiyorum.

* ama asıl şu pozisyonda uzak biryerlere gidiyor olmak vardı şimdi..

3 comments:

Kenan said...

Vuduhanımkızım,
Aradığınız kişilerden biri ben olaydım eğer kalkar gelirdim. Hem götünüze baka baka geri dönmek zorunda da kalmazdınız, hem de o en son pozunuzda vuku bulan seyahati gerçekleştirecek gazı da benden tedarik etmiş olurdunuz. Bilemem muhabbetim sizi ne kadar keyiflendirir ama bizden geçmedi henüz, FYI...

voodoo girl said...

aşkolsun efendim, vallahi hiç aklıma gelmedi, çalışan kesimi elemiştim çünkü saatin 4 olması nedeniyle, ama birdahaki sefere unutmak namümkün =)

Ortega said...

Hem fanatik hem objektif olmayi denemek isterdim,fekatsanirim bu -afedersiniz ama- osurmadan sicmak gibi bir sey olsa gerek..

not: topluluk icinde afedersin abi deyip, kufreden ekolun hastasiyim bu arada..