Wednesday, July 22

confessions on a dance floor

itiraf mimi mr. hiçkimse tarafından bana paslanmış.

- nasıl başlayacağımı bilemedim, en ağırından başlayayım. seçme şansım olsa dedemin ölmüş olmasındansa anneannemin ölmüş olmasını tercih ederdim.

- hayatımda aşık olduğum ilk erkeğin en yakın arkadaşının benimle ilgili bazı şeyler söylemiş olmasına çok kızmış ve çocuğu en yakın arkadaşının aslında yalan söylediğine öyle bir inandırmıştım ki kime inanacağını şaşırıp en yakın arkadaşına olan güvenini kaybedip tedavi görme noktasına kadar gelmişti. pişman değilim.

- hayatımda sex yaptığım ilk erkeğin o zamanlar tanışmadığım ama varlığından haberdar olduğum kız arkadaşı daha sonra çok yakın arkadaşım oldu. bu ortak noktamızı kendisine itiraf edişim arkadaşlığımızın ilk senesinin sonlarına denk gelir. hala çok yakın arkadaşız.

- müslüman değilim. din kavramına inancım yok, bence insan içindeki allah sevgisini fiilen kanıtlamak durumunda değildir. müslümanlığın tüm gereklerini yerine getirmeden, sadece bu ülkede doğmuş olduğu için kendine müslüman diyen, normal zamanda gayet güzel takılıp kandil diye içki içmemeyi dine saygı sanan insanlara da baya gülüyorum ayrıca.

- çocukları sevmiyorum. annelik içgüdüsü denen şey bir gün beni de vurur mu bilmiyorum ancak an itibariyle çocuk görmeye tahammül edemiyorum, hiç de şirin agucu bugucu falan değiller yani.

- şekilciyim. hem insanda hem eşyada. şekilcilik yüzeysellik değildir bence, hayatın her alanında tarz sahibi olmaktır.

- ilkokulda eve yetişemeyip kapının önüne işemişliğim ve soran komşuya "çiş değil ki kola döküldü" demişliğim vardır. gülmeyin be hepinizin başına geldi işte biliyorum!

24 comments:

AbSurDMaN said...

O içgüdü seni de bulacak, garantisi benim abla :P

Tuncay said...

peki voodoo..
http://www.youtube.com/watch?v=rVb32fZh-Vk

bu nedir? bunu da mi sevmiyosun.

La Santa Roja said...

Zorla sevdirtecekler yemin ediyorum. Çocuk dediğin doğurulup anneye verilmeli, 18 yaşında geri alınmalı. "Her kadın anaçtır." diye bir kanun mu var??

Ben de ufakkene deniz kenarında oyundan eve dönmemek için kendimi sıkarken kaçırınca denize düştüğümü söylemiştim. İnandırmak için de gidip kolumu budumu ıslatmıştım. Bir de çocukları sevmeyen ölsün diyorlar, peh.

casaubon said...

Bunlar itiraf değil. Hayata bakış açıları...

varol döken said...

çocuk sevmek sorun değil, önemli olan kaç dakika sevebildiğin...

annelik içgüdüsü diyenlere minik bir testim var: hastanede, 20 çocuk arasından hemşire göstermeden sizinkini bulun...

çocukları ekstra sevmek, onları olduğundan farklı görmek iyi gelmeyecek onlara... sokakta selpak satan çocuğa çemkirip arkada evladına sarılan bütün anneler yalancıdır!

çocukların ideal büyüme koşulları için bknz. aldous huxley'den cesur yeni dünya...

cesur olun biraz, sevgi bataklıktır...

Çetin Cem said...

@varol döken
aslında tam tersidir, çocuk sevmek başka, annelik başka. annelik biraz bencilliktir, kendi çocuğunu herkesten çok sevmektir, ama biraz da bencilliğin tam zıttıdır, çünkü onu kendisinden bile çok sevmektir. doğadır bu. yalancılıkla suçlayamam, dürüstlüktür bence bu bilakis.

obscure deity said...

fix.

i am not your freud said...

çocukları ben de sevmiyorum. bi gün hormonlar soldan soldan geldikleri zaman kendi çocuğumu yapıp onu sevicem sanırım.

"şekilcilik yüzeysellik değildir bence, hayatın her alanında tarz sahibi olmaktır."

bu lafa bayıldım

Bengisu said...

içgüdü olmayınca olmuyor bence.
ben gülerken altıma işemiştim :(

Ali Ece said...

"şekilciyim. hem insanda hem eşyada. şekilcilik yüzeysellik değildir bence, hayatın her alanında tarz sahibi olmaktır."
şunu yazan bir dişi türk olduğuna inanamadım, budur...

miracsaral said...

"Bence insan içindeki allah sevgisini fiilen kanıtlamak durumunda değildir."

Kesinlikle 'bu' işte; net, berrak. Hem yani sevgiyi başkalarına kanıtlayamazsın ki. Söyleyecek çok şeyim var da şimdi coşarım, olmaz.

Çocuk sevmemek yeni çıkan bir şekilci düşüncedir. Siz de zaten inanıyormuşsunuz şekilciliğe :)

erbo said...

nefis ve net yazmışsın voodoo eline sağlık.

- şekilciyim. hem insanda hem eşyada. şekilcilik yüzeysellik değildir bence, hayatın her alanında tarz sahibi olmaktır.

harika ifade dediğimiz, böyle birşey

Anonymous said...
This comment has been removed by the author.
Anonymous said...

şekilcilikten kastın ne voodoo?

birçok şekilde algılanabilir çünkü bu.

mesela birine aşıksın, onunla birliktesin ve aşık olduğun çocuğun burnu estetik bir görünüme sahip değil

söylediğinden anladığıma göre aşık olduğun çoçuğa burnuna estetik bir görünüm, "şekil" kazandırması gerektiğini söylersin. doğru anlamış mıyım?

cevap yazarsan sevinirim.

* Hayatında kaç farklı kişiyle seks yaptığını ve ilk ne zaman yaptığını da acayip merak ediyorum doğrusu.

* ilk seks yaptığın çocuğun kız arkadaşıyla hala arkadaş olduğunu yazmışsın. çok merak ettim sen olanları anlattığında seks yaptığın çocukla sevgilisi hala birlikteler miydi? kızın tepkisi ne olmuştu?

voodoo girl said...

etrafımdaki her insanın ve eşyanın gözüme güzel gelmesi lazım. verdiğin örnek üzerinden gidersek bir şekilde gözüme hoş gelmeyen adamı baştan sevgilim yapmam zaten.

Anonymous said...

evet birileride seni gözüne hoş gelmediği için sevgili yapmıyordur emin ol.Çünkü hayatta şekilci insan çok ,sadece sen değilsin.Birde genelde güzelliklerine güvenen insanlar "ben şekilciyim işte bunuda söyleyecek kadar cesurum hıh " diye düşünüyorlar.Sadece gerçekten çirkin( tabi buda göreceli senin beğenmediğini başkası beğeniyor gelde işin içinden çık) olupta bir şekilci olsaydınızda görseydik.Yemezler.

varol döken said...

mert, cumartesi akşamına malzeme aramış, rights hand down...

anonymous doğru bir konuya parmak basmış... ben de çirkinim oradan biliyorum...

şekilcilik yine atlatılabilir bir şey, fena olanı kalıpçılık...

kalıpçı ustası olmak istemişimdir hep, istedim mi hayır, şeklen ilgi çekmeye çalışıyorum...

Anonymous said...

cumartesi akşamına malzeme mi aramışım?

bu da ne demek? hiçbir şey anlamadım - biraz açar mısın?

deryik said...

şekilcilik diil bu bence, estetik kaygı. arada fark var. yani ne bileyim, tam tarif edemiyorum.

anneannem bi evlenme teklifini karşısındaki adam serçe parmağını havaya kaldırarak çay içiyo diye reddetmiş. "bi ömür o parmak seyredilmezdi" dedi. bunun gibi işte.

H;M said...

- müslüman değilim. din kavramına inancım yok, bence insan içindeki allah sevgisini fiilen kanıtlamak durumunda değildir"...
Müslüman olmayan biri ile bu konuyu konuşmak sonuç getirmez yalnız şöyşle bir tezat var, Hem müslüman değilsiniz, hem dine inanmıyorsunuz, ve nasıl oluyorsa diğer insanların, Hz Allah'a olan sevgisini nasıl yaşaması gerektiği konusunda -dini terim olacak ama- fetva veriyor, eleştiriyorsunuz.. Kandil günü içki içmemenin saygı olmayacağınıda ekliyorsunuz..herkesin hayatı kendne ama neyin ne olacağı konusunda hüküm vermeyin en azından din açısından...

voodoo girl said...

mr karakalem,

okuduğumuzu anladık mı cevap verelim. ne demişim: "normal zamanda gayet güzel takılıp kandil diye içki içmemeyi dine saygı sanan insanlar". yani diyorum ki eğer islam "içki haramdır" diyorsa size, siz de kendinize müslüman diyorsanız, işinize geldiği gibi yorumlayamazsınız bunu. ya hiç içilmeyecek, ya da belli günler içmeyip içenler ayıplanarak ikiyüzlülük yapılmayacak. bunu anlamak için de müslüman olmak ya da olmamak farketmiyor, tutarlılık yeterli.

H;M said...

Öncelikle amacım ne tartışmak nede inancınız hakkında iler geri konuşmak.. Şu var ki İslam dininde emirler ve yasaklar vardır özet olarak Fakat emirleri tam yapıp yasaklardan kaçanlarla, bunları kafasına göre yapanlar Allah indinde dahi ayrılır.. İslam akaidinde bu emir ve yasaklara binaen müjdelenen şeyler insanların o yasak ve emirlere verdiği kıymetle verilecektir.. kimse kendine göre dini değiştirip emirlerini değiştiremez, o sadece kendisini kandırıyor, dini yaşamak o kadar basit değil, cezasıda ona göre olacaktır zaten...
ve Farkında olmadan bir gerçeği işaret etmiş oluyorsunuz aslında sizde.. Ama insan nisyan ile malumdur yani hataya meyillidir.. elbette mükemmel ibadeti yapmak inandığını tam yapmak işin sırrıdır ama bunu yapabilen kimse az.. pek çok kimse inandığını yarım yaşıyor bu yüzden.. Ama Hz Allah2ın rahmeti o kadar büyük ki, en düşük seviyede yaşayanı dahi ümitsizliğe düşmeme konusunda uyarıyor ve kendine gelmesi konusunda dualrını kabul edeceğini buyuruyor.. Ne zamana kadar her insanın ömrü bitene kadar.. ama sırda buarada işte hiç kimse öleceği günü bilmediği için ve uzun yaşayacağımızı zannetiğimiz için işi serbestliğe vuruyor.. Belki siz daha saygılı yaşıyorsunuz çoğuna göre o nu dahi bilemem ve inancım gereği eleştiremem, sözüm sadece dine inanmadığınız halde dini yarım yaşayanları eleştirmenize oldu, belki düzelirler belki öyle yaparak yanlışı bulabilirler... umarım istediğiniz gibi bir hayata sahip olursunuz..

H;M said...

Öncelikle amacım ne tartışmak nede inancınız hakkında iler geri konuşmak.. Şu var ki İslam dininde emirler ve yasaklar vardır özet olarak Fakat emirleri tam yapıp yasaklardan kaçanlarla, bunları kafasına göre yapanlar Allah indinde dahi ayrılır.. İslam akaidinde bu emir ve yasaklara binaen müjdelenen şeyler insanların o yasak ve emirlere verdiği kıymetle verilecektir.. kimse kendine göre dini değiştirip emirlerini değiştiremez, o sadece kendisini kandırıyor, dini yaşamak o kadar basit değil, cezasıda ona göre olacaktır zaten...
ve Farkında olmadan bir gerçeği işaret etmiş oluyorsunuz aslında sizde.. Ama insan nisyan ile malumdur yani hataya meyillidir.. elbette mükemmel ibadeti yapmak inandığını tam yapmak işin sırrıdır ama bunu yapabilen kimse az.. pek çok kimse inandığını yarım yaşıyor bu yüzden.. Ama Hz Allah2ın rahmeti o kadar büyük ki, en düşük seviyede yaşayanı dahi ümitsizliğe düşmeme konusunda uyarıyor ve kendine gelmesi konusunda dualrını kabul edeceğini buyuruyor.. Ne zamana kadar her insanın ömrü bitene kadar.. ama sırda buarada işte hiç kimse öleceği günü bilmediği için ve uzun yaşayacağımızı zannetiğimiz için işi serbestliğe vuruyor.. Belki siz daha saygılı yaşıyorsunuz çoğuna göre o nu dahi bilemem ve inancım gereği eleştiremem, sözüm sadece dine inanmadığınız halde dini yarım yaşayanları eleştirmenize oldu, belki düzelirler belki öyle yaparak yanlışı bulabilirler... umarım istediğiniz gibi bir hayata sahip olursunuz..

voodoo girl said...

aynen dediğiniz gibi, siz nasıl benim inancımı eleştirmediğinizi söylüyorsunuz, ben de aslında kimsenin inancını eleştirmiyorum. inanç eleştiriyor olsaydım kendi inancım gereği müslümanlığı sonuna kadar adabıyla yaşayanlara laf eder "bu ne saçmalık, buna mı inanıyorsunuz" derdim. benim meramım çok net o açıdan -sadece din değil herhangi bir konuda da- bir şeyi yapıyorsan tam yapacaksın. yoksa bu tip insanların 'allah katı'nda nelerle karşılaşacağı beni ilgilendirmiyor, herkesin tuttuğu kendine nihayetinde.