bakmayın "voodoo girl's groovy life" gibi iddialı çıkışlarda bulunmama; hayatımın eskisi gibi groovy olmadığının çoktan beri farkındayım. belli olaylar ve yaşanmışlıklar için belli dönemler olmasını anlıyor, anlayışla karşılıyor ve hatta kabulleniyorum fakat bazı dönemlerin bıçaktan çıkmışcasına keskin çizgilerle bitmesi/başlaması kanıma dokunuyor. üniversite yıllarında hep konuşulup da yapılmayan gezilere mi, sergilere- workshoplara katılan sanat insanı olmak isteyip tembellikten olamayışıma mı, kostüm partileri veren ya da "hadi abi et yemeye boluya gidelim" gazına sahip arkadaşlarım olmayışına mı yanayım; yoksa tunalıda yürürken iki adımda bir tanıdık gördüğüm için bestekar sokağı 1 saatte geçtiğim günlerden sonra networkümün bukadar daralmış olmasına mı.. quality-quantity mevzusu değil tabii ki bu ama üniversiteden sonra hayat tarzımın bi anda bukadar değişmiş olması garip hissettiriyor; ne için neleri feda ediyoruz ve değer mi diye sormak istiyorum içten içe. belki de tüm bu düşüncelerimin memnuniyetsizlikle uzaktan yakından ilgisi yok; sebep tüm öğleden sonramı "questioning in ELT" konulu sessionda geçirmiş olmam. belki de buraya bişeyler yazıyor olmamın blog yazma isteğimle uzaktan yakından ilgisi yok; sebep beşiktaş çarşısıyla porto şarabının kapışmasına kadar zaman öldürmek istiyor olmam.
I think it's time to find a new religion.
Tuesday, December 11
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment