Wednesday, December 26

I-turn

evet efendim, gittiğimiz gibi döndük. gerçi dönüş yolundaki muavinin "film koymayacak mısınız?" soruma tvde kanal d'yi açarak "uydu açık" diye cevap vermesi, önümde oturan beyfendinin "ntv yok mu uyduda?" demesi üzerine "kimse haber izlemez ki" diye cevap verip afyondan sonraki 2 saat boyunca zorla arka sokaklar denilen gamze özçelik isimli ultra uyuz insancığın oynadığı diziyi burnuma sokması, wirelessın çalışmıyor olması ve emektar yol yastığımı da bulamamış olmam neticesinde ipoduma sarılarak 8 saat geçirmiş olmam sıkıntı yaratmadı mı yarattı; ancak kim ne derse desin, nereden dönüyor olursam olayım o konutkentin ilk ışıklarını gördüğüm an öyle bir huzurla doluyor ki içim, breh de breh.
izmir güzel hoş memleket, hava da sıcaktı, alışverişti ziyaretti geçirdik günlerimizi. bu noktada ikea evimizin herşeyi'ne değinmeden, "ankara'ya da açın ulan artık bitane!" diye bağırmadan olmaz. en sevdiğim mağazaların (misal topshop) ankara'da götüm kadar (küçüktür allaaşükür) mağazalar açıp izmire 5 katlı plaza moduna geçmeleri sinirimi bozuyor, tamam izmir kızları daha süslü olabilir ama bizim de ihtiyaçlarımız var.
dönüş yolundaki kanal d işkencesinin bir noktasında izlediğim ipana reklamına kafam takıldı. hanım kızımız "nişanlısı" dönünce dişlerinin beyaz olması gerektiğinden dem vurarak bahsi geçen diş macununun reklamını yapıyor. sevgilisi değil, nişanlısı. çünkü böylesi halkın gözünde daha meşru. çünkü biz hayatımızı "elalem ne der"leri düşünerek, açıklamalar yaparak yaşayan ve buna alıştırılan bir toplumuz. iddia ediyorum, nezaman ki millet olarak ağız tadıyla ilişki yaşamaya ve sevişmeye başlarız, nezaman ki erol köse yerine justin timberlake'i boybanddeki lahana bebek'ten the cool white kid'e dönüştüren prodüktörler müzik piyasamıza el atar, nezaman ki leader ramen markalı kore usülü hazır soslu eriştenin kutusuna "erişteyi çorbasıyla beraber, suyuna ekmek katarak yerseniz lezzeti daha da artacaktır" ibaresi yazılmaz; o vakit yaşam denen şey kendini daha güzel gösterir memlekette.

1 comment:

Kenan said...

Aağzına saaağlık... Oh be...