Monday, January 21

so so

okulda dersle dolu geçecek son haftamın sınavla geçen bu ilk gününde, ankara'nın eksi dereceleri neticesinde parmak donması hastalığına yakalanmış olmam dışında hayat namına pek bir değişiklik yaşamıyorum. en yakın arkadaşımın ve ebru destan-boyfriendimin yarın kartalkaya'ya gidiyor olmalarının bünyemde yarattığı "hay aq" hissi, istanbul'dan bi arkadaşımın "kötüyüm, huzur bulmak için haftasonu ankara'ya geliyorum" telefonuyla yerini biraz olsun mutluluğa bıraktı. adeta eksi yirmi derece ve donmuş parmaklarla bile kendini sevdiriyor bu "canına yandığımın" şehri. bunun dışında eski co-workerlarla (iki eksik, hiç fazla) buluştuğum ve dekorasyon dergilerinden birinde gördüğüm "çiçekli plastik çizmeyi saksı olarak kullanma" fikrini iki sene önce yağmur çamur dinlemeyip gittiğimiz rock'n fuck'tan bize kalan tek şey olan sarı işçi çizmesine uygulama kararına vardığım bir akşam oldu bu.
tam itiraf.comluk bişey olacak ama bazen arkadaşlarımdan birinin ya da bi yakınımın ölümünü düşünüp kendimi ilaçlarla ayakta dururken hayal ediyorum; bu da günün "voodoogirl'ün garip özelliklerini tanıyalım" köşesi olsun. aşağıdaki resimde de parmak donması geçiren ve ilaçlarla ayakta duran halimin görsel bi tasvirini bulabilirsiniz.

2 comments:

cız-bız-liz said...

ama sürekli hasta modunda olman beni üzüyo.

huzur almak için istanbuldan ankaraya kaçmak gibisi yok.yapasım çok, imkanım hiç.

voodoo girl said...

merak etmeyiniz, bir kucak dolusu huzurla ve hayırlısıyla şubat ortası geliyorum 3-4 günlüğüne.