Sunday, December 20

start wearing purple

bu aralar götü başı ayrı oynayan olaylar yaşıyorum.

misal haftaya yine düğün var. zaten yaptığım düğün masrafını geri dönüşü olmayan bir yatırım olarak gördüğümden sinirim bozuluyor bazı bazı, üzerine ben böyle "kuyumcudan sonra röfleye giderim, manikür pedikür de salı iş çıkışına kalsın" modunda takılırken annem "1-2 günlüğüne beypazarına gidiyorum ben" notu bırakıp ortadan kaybolabildiği bir hayata sahip.

misal mikrodalga fırında brownie pişirerek hanımlıkta emine bedere meydan okuduktan 2 gün sonra çamaşır makinesinin yanlış bölmesine deterjan koyduğum için kıyafetlerim yıkanmıyor 1 saat boşuna bekliyorum bitsin de ikinci tura geçeyim diye.

misal yapacak hiçbir işimin olmadığı geçen pazar deli sikmiş gibi 7de uyanıp bütün gün mal gibi televizyon izledikten sonra yapacak bin tane işimin olduğu bu pazar ayların rekorunu kırıp 12de uyanıyorum.

misal
vdgrl: bizim x eski sevgilisiyle şöyleydi, yolda yürürken karşıdan güzel kız geliyorsa hemen döner çocuğu izlerdi bakalım kıza bakacak mı diye. çocuğun da ondan aşağı kalır yanı yoktu gerçi, derginin sayfasını çevirirdi hızlıca yakışıklı erkek resmi varsa. yani tamam saçma sapan ilişkilerimiz oldu belki ama hiç şu kafada olmadık, böyle ilişki yaşamadık, böyle bir kız olmadık değil mi?
a_janedoe: evet ve şu an yanımızdaki iki sandalye de boş.

2 comments:

Kasux said...

bu kışta kıyamette ne düğün tantanasıdır yaw!

sinem said...

başlıktaki şarkıyı bizim tribünde neden çalmazlar, hiç anlamam. hayır madem yaptın bi hata, mor forma diye bi saçmalık çıkardın, böyle güzel ve oynak bi şarkıyı da koy, hem sahadaki biz, hem tribündeki siz (böyle miydi lan) havaya girsin. haksız mıyım?