Monday, June 21

a creature conditioned to employ matrimony

malum düğün sezonu açıldı, benim de bu seneki "çok yakınımın düğünü" kontenjanını dolduran çift 12 yaşından beri tanışık olduğum dostum ve sasa ilic'in eski kız arkadaşı olma özelliğiyle beni kendine hayran bırakan sırp gelinimiz oldu. dostum ile münasebetimiz ortaokul yıllarına dayandığından, düğünde benim tanıdığım davetlilerin pek çoğu bizim liseden, 'birlikte büyüdük' denilebilecek tiplerdi ve hemen hepsinin yanında 'nişanlı'ları vardı. bir kere bu nişan konseptine kılım. eski zamanlarda, yani beraberlik içerisinde olan kadın ile erkeğin aile baskısı nedeniyle 'ilişkiye bir isim koymadan' rahat rahat dışarı çıkıp birbirlerini tanıyamadıkları zamanlarda tamam da sene olmuş 2010 ne nişanı arkadaşım? kime neyin sözü, gösterişi? "biz evlenmeye karar verdik" neden ilan edilmesi gereken bir şey? evlenmeye karar verdiyseniz evlenin yahu, ne bu seremoni? benim kaale alacağım tek nişan kraliyet nişanıdır, onun da ne demek olduğunu bilmiyorum da kraliyet falan diyor ya oradan topluyor artistik puanları.

asıl takıldığım nokta yanında nişanlısı değil kız arkadaşı olan arkadaşlarla ayaküstü yaptığım "neden evlilik?" konuşmalarından edindiğim o çok rahatsız edici izlenim. gördüm ki sorunun cevabında buluşulan nokta, belli bir süre birlikte olup belli bir yaşa gelince evliliğin kaçınılmaz olduğu. iki tarafın da canına minnet; erkek -hele de ailesinden ayrı yaşıyorsa- bir düzeni olsun istiyor = devlet onayıyla düzebildiği insan evi çekip çevirsin, ona eskiden anneciğinin yarattığı 'sıcak bir yuva' hissini yaratsın istiyor. kadınlar zaten default evlilik düşkünü olarak tanımlanıyorlar da benim gördüğüm onlar da içten içe ele güne karşı belli bir statü kazanma, 'evde kalmış' damgası yememe ve çoğu zaman da çocuk doğurma derdindeler. hiçbirine itirazım yok. ben sevmiyorum, gereksiz görüyorum diye evlilik tü kaka bir şey diyecek değilim; elbette bir insanın hayali ömrünü başka bir insanla geçirmek, ve bunu istediğini resmi belgelerle kanıtlamak olabilir. yalnız bunun "şartlar öyle gerektiriyor, ilişki belli bir süreyi geçince evlenmek dışında yapacak bir şey kalmıyor" düşüncesiyle yapılması, o çok kutsal görülen evlilik kurumuna yapılan en büyük saygısızlık bence. bu tip sebeplerle evlenenler toplumun ahlakını koruyor pozisyonundayken benim gibilerin toplumun ahlaki değerlerinin amına bile koyduğunun düşünülmesi de güzide ülkemin binlerce ironisinden sadece biri.

ben size evlenmeyin demiyorum, hobi olarak tabii ki evlenebilirsiniz. ama bunu bilinçaltınıza yerleşmiş toplumsal baskılar sonucu yapıp da karşıma ideal hayatlar yaşayan ideal çift etiketiyle çıktığınızda hassas cildime batıyor o etiket benim, kesiveriyorum.

17 comments:

margot and the wooden finger said...

verdim şukunu.

egemenaydin said...

hem zaten gerçek nişanlar göğüsün dışına değil içine takılır değil mi?

R. Düzen said...

Sen şimdi onu bunu geç, bu cocuğa hiç verdin mi onu söyle sen.

voodoo girl said...

şu "vericiyse herkese veriyordur" sanrınızın da hastasıyım. fakirin ekmeği umut tabi bir yerde.

Anonymous said...

Ben voodoogirl'ün cahil yorumculara yer yer patlattığı oturumtrak/şlaaak/ne-dedin-sen cevaplarını ve kendisine çok-da-subtle-olmadan yapılan yağcı yorumların "var ya 'abc xyz' kıza çakmak istiyor" denilmeden rahat rahat yapabilsin diye anonymous yazılmasına hâlâ izin veriyor oluşunu sevdim

Ayrıca uzun cümle kurabilsem burda işim ne, "Ah Şu Hüzünlü Ankara ve Babamın Man Purse'ü" diye kitap yazıp iki ulusalcıya çakar, Nobel'e aday olurdum

varol döken said...

feodal toplumlarda toprak ağasının toprağını korumak için aile içinde yaptığı sözleşmenin nesi kutsal biri gelsin bana anlatsın...

varol döken said...

@ruhi
sen şimdi onu bunu geç, yorum yazarken sağ elin nerede onu söyle...

Sinan Kolat said...

antitez güzel olmuş eyvallah da o zaman tezi ne? ne zaman evlenmek daha güzel, en azından senin için? ne olsa evlenirsin?

sinem said...

"sasa ilic'in eski kız arkadaşı"

vay be... saygılar.

voodoo girl said...

bilmiyorum ki be sinan, sanıyorum daha pragmatik sebepler olması lazım. ne bileyim başka ülkeye taşınıyoruzdur, vatandaşlık lazımdır falan gibi.

ha gün gelir yerim bu laflarımı, buraya düğün davetiyemi scan ederim belki o da bilinmez ya. ben şimdiki hislerime göre yazıyorum bunları hep.

Tuncay said...

as in grammar two negatives make an affirmative, so in matrimonial morality two prostitutions pass for a virtue.

ben demedim - charles fourier..

Unknown said...

arabayı hediye paketiymiş gibi sarıp sarmalamak için evlenmeyi düşündüm bi ara. ama sevgilim benden ayrıldı

Kasux said...

hobi olarak evlenme fikrine bittim

i am not your freud said...

yazı komple süper de son paragrafa özellikle bayıldım :)

R. Duzen said...

Nası yani vatandaşlık lazım diye sevmediğin herhangi bir insanla evlenmeye razı mı olacaksın? Yakıştıramadım sana voodoo!

GK said...

"dayı senin yaş da 27 olmuş he mi?"

akabinde; seremoni ne ulan.

son olarak; fuhuştan uzak durmak için evlenmek lazım. yoksa geberene kadar illegal sikişmiş olursunuz ona göre.

Başak Ağın said...

illa kraliyet olucaksa henüz bekar olduğunu bildiğim bir prens wilyım var vudu. böylelikle yorgan gider, kavga biter, ruhi de kilise orgunu çalsın.