Wednesday, September 29

no pain no gain no haşhaş no vitamin


bugün yüksek lisans linguistics dersinde "people always talk about their dolmuş experiences in Turkey" şaşkınlığıyla beni benden alan hocamız motivasyona etki eden faktörlerden bahsederken literatürden pain-gain ilişkisini sundu. şöyle ki, insan evlatları olarak yapılacak işe bakıyor, o işi yaparken çekeceğimiz dertle işi başarmamızın sonucunda edineceğimiz kazancı karşılaştırıyor ve pain > gain gibi bir denkleme ulaşırsak çok mantıklı olarak o işe girişmekten vazgeçiyoruz. işte psikoloji biliminin aşk hayatımı açıklayışı budur dostlar. son zamanlarda gerek potansiyel ilişkilerin kalitesiyle ilgili düştüğüm umutsuzluk gerekse ilişki başlarda iyi bile gözükse eninde sonunda kötü anlar olacağı gerçeği ve o kötü anların yaşanan bütün güzel duyguları sıfırlayacak güçte olmasını sağlayacak tahammülsüzlüğüm işin henüz başlarında "sikerler" noktasına gelmeme yol açıyor. sonra ne oluyor; ya istiyorum o hikaye hiç başlamıyor ya da yarin keskin bıçak diyor kestirip atıyorum. peki ne olması lazım; ya beni kendisine hayvanlar gibi aşık ederek tüm ezberleri bozan bir adam çıkacak karşıma, ya da master dersi gibi oldukça akademik ve bilimsel ortamlarda bile kendi kendime demet akalın'a bağladığım bir hayat beni bekliyor. hakkımda hayırlısı.

4 comments:

Buro said...

zaten aşk şu demek; pain > gain bir sonuca varacağını bilip bunu kendine defalarca hatırlatsan da kendini denklemi yaşayıp sonucun sağlamasını yaparken bulursun.

aksi durum aşk değil de hoşlanma falandır en fazla.

Aşk doktoru gibi hissettim kendimi.

Ortega said...

Başlık meselesinden bize selam çakarsın zannetmiştik. Çogüzüldük (ben, kendim ve sevgilim) :*

voodoo girl said...

Hehehe valla yazarken aklima geldi hasan ama mevzu ciddiydi araya slklstlramadlm :)

Anonymous said...

amin diyorum.:)hakkımızda hayırlısı.. ama işimiz bir hayli zor görünüyor şimdilik.sen beyaz atlı prensini,bende beyaz kanatlı meleğimi aramaya devam edeceğiz. bundan vazgeçmeyi her nekadar da olsa zaman zaman düşünsemde bundan sonra düşünmeyeceğim çünkü en azından benim gibi düşünen bir insanın varlığından haberdar oldum.
loay gelsin elinize dilinize ve fikirlerinize sağlık.
m.ö