Saturday, December 20

hamama giren terler

ankara'nın uzuv donduran soğukları ve "yılbaşında napıyoruz?" muhabbetleriyle hayat bulan aralık ayı, benim için bitmeyen hastalık ayı oldu ey okuyucu. bir türk filmi kadını zarafetinde kan tükürmek suretiyle yataklara düştüğüm o günlerden sonra bir türlü toparlanamayan bünyem sürekli arıza çıkartarak zaten sinir stres içinde geçen günlerime iyice sıkıntı katıyor, deliriyorum. gecelerim saçma sapan rüyalar, deli gibi terlemeler ve 2 saatte bir 'ben nerdeyim' hissiyle uyanmamı sağlayan ataklarla geçiyor son bir kaç gündür. millet christmasla yılbaşının farkını bilmeden "gavur bayramı kutluyoruz" cahilliği ve gudubetliğiyle şehrin tüm ışıklandırmalarından ve alışveriş merkezi çamlarından uzak dururken; ben "yeniyıl yeniyıl yeniyıl yeniyıl herkese kutlu olsun" şarkısını mırıldanarak armada senin ankamall benim gezip içimdeki o tüketici toplum insanını uyandırmak istiyorum. ama nafile; nihayetinde tüm cumartesi öğleden sonramı kadim dostlarım ayfer ve aycan eşliğinde 'terleyip hastalığımı atma' amacıyla hamamda geçiriyorum.
hamam çok başka bir dünya. düzenli olarak hamama gitme alışkanlığı olmayanların kafasında 5 yıldızlı otel formatı sosyetik göbek taşları belirdiyse üzgünüm, normal hamamlar pek de öyle olmuyor. bahçelievler hamamı apartmandan bozma bir yer olduğu için karacabey ve şengül hamamları gibi tarihi bir dokusu yok. keseci teyzelerin gülerken yumruk yaptıkları ellerini dostça birbirlerine vurup "kıı" lafını sıkça sarfettikleri bir yer. ağdacı en kritik hamlelerden önce muhabbet açıp aklını acıdan almaya çalışmak gibi ulvi ve psikolojik görevler üstleniyor. içerdeki müşteriler genelde 3'e ayrılıyor. bikinililer, yani çok fazla hamama gelip gitme alışkanlığı olmadığından kıyafet raconunu bilmeyenler. don-sütyenliler, yani hamama gelip giden ancak utangaç olduğundan tamamen soyunmaktan kaçınanlar. havvalar, yani allah ne verdiyse salınanlar. son grup genellikle yıllardan sonra yerçekimine karşı koyamamış memeleriyle önünüzden geçip duran ve geleceğiniz konusunda sizi bunalıma sokan yaşlı teyzelerden oluşuyor. ben ve kadim dostum aycan tabii küçüklüğümüzden beri hamam kültürünün içinde büyüdüğümüzden, bu bahsi geçen görüntüler bize doğal gelse de diğer kadim dostum ayfer ilk 15 dakikasını etrafı izleyerek ve çaya para vereceğimizi duyunca "girişe 15 lira verdik bari bir yerli içki dahil etselermiş" lafıyla tepkisini dile getirerek geçirdi. çıkarken saatlerimiz sanıyorum 3tü, kendimizi 2 kilo kadar vermiş ve tenimizi bir ton açılmış hissediyorduk. büyümüştük ve dünya kirlenmişti belki ama en azından biz temizdik; üstelik memelerimiz de şimdilik dikti.

8 comments:

berraque said...

yaa benim hamam fobim var , yani o buhardır kesedir olayına degilde o kadar cıplak insan bi arada ürküyorum gercekten .
bi de ole filmlerdeki gibi gobek tasında taze meyveler tefler dansozler falan yok dimi hep yediler bizi boyle bak .
fak.

Spicoli said...

Off gecen gün hamamda polis basti bizi de. Adam kimlik diyor, hamamdayim lan manyak demeyi cok istedim ama evet, macam yemedi.

kenzavey said...

Erkeklerde de böyle çıplak takılma varmıdır ki acep ? Gidemem yav ben öyle garip yerlere =)

oksan said...

vudu lan,4 nisanda gel istanbula,dogumgunumuzu hamamda kutlayalım çok saçma ama cok eğlenceli olur.valla bak.

voodoo girl said...

valla süpersonik olur bence pasta yerine çamlıca gazozu üfleriz

Kiralık Beyin// said...

durun durun lan
nisan ortasıdna yapın benimkide var 20'sinde
toplu dogum gunu partisi lan
toplu dogum partilerine hosgeldiniz diye afiş yapalım'

scostar said...

Benimde hamama karşı bir fobim var.Özellikle kese olayından.Çünkü filmlerde hep bam güm vuruyorlar.Yenemedim bu korkumu.

miracsaral said...

Bence en iyi hamam Keçiören hamamı. Ya da nispeten en hijyenik hamam.

Ayrıca ben oraları seviyorum ya. Böyle sürekli bir buhar ortamı, sesinin yankılanması, kafanı sürekli yıkama isteği duyman, ne bileyim işte Cafer adında tellağın babana kese çekerken, 50 yaşındaki ciddi adamın her tarafının görünerek gözünde karizmasının infilak olması. Yazın hava atıcağım diye tüm yıl spor salonlarında mesai yapmanın sonucunda baklavalarını bu kadar erkeğin görmesinin verdiği yılgınlık vs vs..

Hamamlar iyidir ya...