* alışveriş yaparken yanınızda duran insanı arkadaşınız zannedip bir kıyafet hakkında yorum yapar ve dönüp yabancı bir insanla karşılaşırsınız ya, insan kendini nasıl salak hissediyor o anlarda.
* şu yaşıma geldim, saati doğru gösteren bir tane dolmuşa binmedim.
* şu yaşıma geldim, rahat açılan jelatini olan bir tane cd almadım.
* özellikle kuaförlerde falan çalışanların birbirine 'bey' diye hitap etmeleri çok komik. sanki ben bilmiyorum normalde birbirinize cello cello (erkeklerin içlerindeki gizli gayi açığa çıkarttığına inandığım) çük tutma hareketleri yaptığınızı. hani şu yanında ses efekti de yaptığınız. anladın sen onu.
* japon yapmış şu sensörlü ışık mevzusunu aferin de, tuvaletlere koyarken onlardan bir tane akıllı insan da klozette otururken aletin seni algılayamadığını farketmiyor mu? çişimizin orta yerinde ışık sönünce ne durumlara düştüğümüzü bilen var mı?
* showmaxte program desem değil bir şey var böyle dünyanın dört bir yanından canlı görüntülerle oralarda saat kaç onu gösteriyorlar. işte o görüntüler canımı nasıl yakıyor kelimelerle ifade edemiyorum.
* seyircili programları izlerken, laf ebelerini falan mesela, kamera seyircilere döndüğünde dikkat kesiliyorum sanki tanıdık birini görcekmişim gibi. böyle bir trip geliştirdim.
* southpark'ın ultra meşhur bir bölümü var barbra streisand canavara falan dönüşüyor hani. o bölümü yazacak kafayı yaşatan neyse ondan ben de kullanmak istiyorum.
* bölücü köpek diye saldırmayın da (oha) ben bu ülkede en çok karadenizlileri seviyorum galiba.
Tuesday, January 6
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
9 comments:
Hmm.. Dün gece(aslında bu gece demek lazım) birisi E2'de South Park'ın o bölümünü izlemiş, yakaladım :).
Ben de izledim gerçi ya..
sensörlü ışığı tuvalete koyan zihniyete ben de gıcığım. çok komik hallere düşürüyor insanı. hatta bazen acaba biryerde kamera var da bu komiklikleri izleyip gülüyor mu bu ışığı buraya takan zat-ı muhterem diye düşünüyorumdur.
ayıptır sorması karanlıkta çiş yapılamıyo mu? hayır o sensörle bende karşılaştım, gerçi ben ayaktaydım ama ışık kapanmadan işemeye başladığımdan hiç şeklimi bozmadan devam ettim. hehee
ahhaha :D
çiş perileri gelip kukumu kopartır diye korkuyorum enis
deliği görmeden işemek güç gerçekten. bize de sensörlü organ yapsın japonlar.
ahh ahh yatakhaneye de koydular o sensörlülerden. hayır bi de kız yatakhanesi ayatkta işenmiyo ki. mecbur ayağa kalkıp el sallıyoruz duvarların ardına:)
kaç tane karadenizli arkadaşın var bana sayarmısın bi zahmet.. ve arkadaşı kıskanmıştı... :)
sensörlü sifonlara sinir oluyorum! zırt pırt çalışıp insanın konsantrasyonunu bozuyorlar :D
Post a Comment