Sunday, January 11

thelead

bu aralar okula giderken/okuldan dönerken serviste geçirdiğim vakit gözüme batmaya başladı. ki evden işe servisle yaklaşık 20-25 dakikada gittiğimi göz önünde bulundurursak allah çarpar nasıl bir nankörlük yapıyorum. istanbuldan okuyan arkadaşlar kızacak 'vallaha'. serviste geçirdiğim dakikaları geçtim, bir de evden durağa yürüme kısmı var. özellikle servisten inip eve yürüme anları çok önemlidir benim için. o kadar üşenirim ki, mutlaka bir şeyler yapmam gerekir. genelde hemen birini ararım ve eve gidene kadar konuşuruz. aramayı planladığım insanları kafama not edip servisten ineceğim dakikaya kadar beklediğimi bilirim. bu olay telefon faturama hoş olmayan şekillerde yansımaya başlayınca ipoduma sarıldım. özellikle bu mesafe için belirlediğim şarkılar var ve ben 5 dakikalık bu yolda kendimi sahnede hissederek o şarkılara eşlik ediyorum. şarkılar değiştikçe tarzına göre sahne kıyafetim ve saçlarım da değişiyor. gözlerimi bile şarkının ritmiyle senkronize kırptığımı farkettim geçen gün. böyle bir high school girl kafası yaşıyorum o 5 dakikada.

insan büyüdükçe o yatmadan önce kurduğu hayaller azalırmış ve yerini gerçek kaygılara bırakırmış ya (isveçli bilim adamları araştırmış), işte sanıyorum benim küçüklükten bu yana terketmediğim tek hayalim bu sahneye çıkma olayı. hep içimde kalmıştır. gençliğimde özel cdlerim vardı sahnede söylemek istediğim şarkılarla doldurduğum. yolda falan onları dinlerdim discmanimde. sahnenin neresinde durup hangi hareketi yapacağıma kadar planlıydı her şey. 26 yaşıma geldim bak hala nasıl içleniyorum. ulan rockstar sevgili desen var, tarz desen o da var, azcık da sesim olsa türkiye'nin gwen stefanisi olurdum şerefsizim.

gwen stefani sahnenin yan tarafında bulunan voodoo girl'ü işaret edip veliahtını açıklarken

6 comments:

farawaysoclose said...

geçenlerde ipod'um bozuldu da, "yolda ne dinlicem, bittim ben" diye fenalıklar geçirdim!

Rüya Beril said...

hahhaha yazıyı sanki ben yazmışım gibi oldum(((:

Yağız Gönüler said...

boş geçince insana sağlam batıyor o süre. kitap oku derim :)

voodoo girl said...

yolda okuyorum bittabii babam gibi eşek olmuyorum ancak yürürken nasıl okuyacağım sayın vinçenço :)

Scatterbrain said...

müzik en güzeli yine...

miracsaral said...

Ben yürürken genellikle yerdeki kaldırım taşlarını sayıyorum, çizgilere basmamaya çalışıyorum, eğer arabalar arkamdan geliyorsa sesine göre işte türünü tahmin etmeye çalışıyorum(Örnek, hafif boğuk ama yumuşak ses : Lpg'li taksi, giderek yükselen net ses: benzinli lüks sedan, tak tak tak diye traktör gibi ses : dizel araba, azalıp çoğalan taklama : eski model mavi dolmuş) tavsiye ederim sana vudu kızı