Saturday, April 17

pas de panique

istanbul istanbul diye götümü yırttım ama istanbul beni fena çarptı dostlar. bir ergen misali birtakım insanları, kendimi ve hayatı sorgulamalarımı ve sonucunda oluşan depresyon duygusunu geçtim; pazartesiden beri hasta yatağımdan çıkamıyorum. okul doktoruna güvenerek aldığım antibiyotiğin bir boka yaramaması sonucu dün tekrar hastaneye giderek aslında antibiyotik almamın gerekli olmadığını öğrendim, 4 gün sonucunda 4 yeni ilaçla yeni bir hayata merhaba dedim. haberiniz yok ölüyorum.

6. gününe girdiğimiz bu 'hastayım, yatıyorum' süreci takdir edersiniz ki hiç iyi gelmedi bana. yatar pozisyonda sabahtan akşama kadar televizyon izleyip biraz güç bulduğumda da bilgisayar başına geçtiğimden, sanal dünyayla ilgili tüm tezlerimi test etme ve onaylama fırsatı buldum. gerçekten insanın hayattaki tek işi ve iletişimi sanal dünya ile olunca, bütün o normal zamanda kıçla gülünen sanal gerçekliği ciddiye alma tavrı default kanına işliyormuş adamın. 5. gün bir baktım oturduğum yerden yemekteyiz karakterlerine çemkiriyorum, twitterda onunla bununla polemiğe giriyorum, o niye beni follow etmiyor, bu niye durup dururken unfollow etti diye kafa yoruyorum, insanların sayfalarını inceleyip sinirleniyorum, sürekli bloga saçma sapan şeyler yazma ihtiyacı hissediyorum. derin bir nefes aldım sonra, dedim ben ne yapıyorum, kendime gelip uyanıverdim bak işte doğruymuş demek, ancak gerçek bir hayatı olmayan insanların sanal hayatlarını bu kadar umursuyor oldukları savı diye. işte o büyülü an 5 gününü gecesini voodoo girl olarak yaşamış bir ezik olmaktan çıktım, akademik bir araştırmada hipotezini kanıtlamış gurur dolu bir insan moduna bürünüp "bu da teğet geçti" diye avuttum kendimi.

bkz. tribündergi

3 comments:

moonchile said...

"bir topçu çirkef rakibe golünü attıktan sonra yüzünde bariz bir "hepiniz orospu çocuğusunuz" ifadesi beliriyorsa, şüphesiz ki o bizdendir."

HAHAHAHAHA

modafobik said...

Ahahah o zaman ne diyoruz, kriz teğet geçti elhamdllh ;D
Aynı semptomlar başgösterirse bi mesaj atıver, katkısız domates suyuyla yapılmış domates çorbasıyla kapındayım =D

Acme said...

ooh iyiki tribündergiye üye olup bırakmışım zamanında. o halde neden kendimi bir demlik dolusu çaykur yeşilçay demleyerek şımartmıyorum
...
ehe