Friday, September 4

ahlakımızı koruyalım, korumayanları uyaralım

aslında hem eski, hem de üzerine 1500 kelimelik sosyolojik çıkarımlar yapılabilecek bir mevzu bu bahsedeceğim ancak ben sabah siniri kontenjanından kısaca çemkirip gideceğim. malum dün yeni sezonu başlayan aşk-ı memnu adlı dizi pek bir popüler (ki dün twitterımda da belirttiğim gibi on tane olsa birini vermem o kıvanç tatlıtuğa o konuya da açıklık getirelim) fakat ana karakterlerin sevişme sahnesi şikayetler almış ülkede olay yaratmıştı. şimdi sormak istediğim nokta şu: dizinin başladığı günden beri o kızın koynunda yattığı adamın yeğenine veresi var. kurlaşmalar mesajlaşmalar var. bunlar türk örf ve adetlerine ters değil de, sevişince mi olay çıktı? karının ruhu zaten dizinin başından beri orospu da, vajinası duruma uyum sağlayınca mı ahlaksızlık oldu? bu nasıl bir mantıktır arkadaş biri bana anlatsın. her türlü dizide, her türlü 'çocuklara kötü örnek olacak davranış' sergileniyor; kızı yaşındaki hatuna imam nikahı kıyan baba (kavak yelleri), kadınları döven erkek karakterler (belirli bir isim vermeme gerek yok sanıyorum). yani bunlar gönül rahatlığıyla izleniyor da sevişince mi ahlak bozuluyor? atın artık şunu üzerinizden be kardeşim, zaten ortalamayı alsan 3 dakikada bitiyor çoğunuzun işi, amma büyüttünüz be.

8 comments:

Bluer Dreams said...
This comment has been removed by the author.
Şekerli said...

O bahsettiğiniz ayrı bir tartışma konusu, birde bu dizi izleyip gaza gelen kitle var ki vah babam vah. Dikkatimi çekti, sizde az dizi izlemiyormuşsunuz. Kendinize yazık etmeyin bari.

scostar said...

yapılır mı yapılır mı
amcaya bu yapılır mı
söylesene behlül bize
yengeyede kayılır mı ?

(bkz: yaratıcı beşiktaş taraftarı)

Çetin Cem said...

orası kesin (neresi?). yani kız istesin, istediğini düşünsün, yeter ki vermesin (!?). ahlaki iki yüzlülüğümüzün bir aynası, tıpkı "her sevgilim versin ama karım bakire olsun" gibi bişe resmen lan.

fakat öte yandan ve de diğer yandan, "on tane olsa birini kıvanç tatlıtuğ'a vermem" diyen dişiye inanmakta büyük güçlük çekiyorum, benim septikliğim veya fesatlığım diyelim hadi!

Ayberk said...

Hani "Turk aile yapisi" diye bir cumle var ya bir televizyona kapatma cezasi verildiginde gerekceli kararda sikca gecen.
Hep gulumsetir beni.
Ilk cinsel deneyimini esek sikerek yasayan oglan ile arkadan surekli calisan ama zari sapasaglam olan kizin(!) kurdugu aile bu kadar kolayca rencide olacak bir yapida olabilir mi?

Ortega said...

Biz de gösterip de vermeme ekolü mühimdir ve buna ek olarak, biraz kırıtıp oynamak ama sonunda senin bahsettiğin tabirle "vermemek" de mühimdir.

Bu yüzden, veresiye kadar yapılan her türlü fettanlığı, oynaşmayı normal karşılayan birileri, mevzu verme noktasına gelince sağ elleriyle hemen telefona sarılırlar..alo rtük..

Kimisi de o esnada sol elle sıvaza devam eder tabii bir yandan.

Yağız Gönüler said...

Ama vudu teyze vallayi bu aşkı mimnü gerçekten ayıp ya. Ahlaksızlık diz boyu ya. Ulan yengesine kayarmı bi insan be. Vallayi diyorum bak.

Amélie Poulain said...

komik cidden. öpüşürken, yiyişirken sorun yok da malum mesele gerçekleşince ahlaksız olunuyor bir tek. ahlak beyinde. bir insan onu yapmayı düşünüyorsa, yapmak için fırsat kolluyorsa bitmiştir artık. yapsın veya yapmasın ne fark var ki?

aslı gökyokuş ne diyor: "ahlak beyinde, belaltında arayan zihniyetten bana ne?"


alıntımı da yaptım. işte şimdi çok havalı bir yorum oldu bence.