hangimiz normaliz bittabi ancak ben küçükken gerçekten garip bir çocuktum. hayatımı sürekli birileri gözetliyormuş, ne bileyim bbg evindeymişim falan gibi yaşardım. yürüyüş, konuşma, tavırlar hepsi planlanmış, belli bir amaca yönelik olurdu. ilkokuldayken her sabah o gün nasıl bir modda yaşayayım diye düşündüğümü ve ona göre davrandığımı bilirim. yeşil gözlü olmanın seni diğerlerinden sıyıran bir özellik olduğunu ilk anladığım günlerde gözlerimi kocaman kocaman açıp bunu herkese göstermeye çalıştığımı hatırladığım günden beri gülüyoruz arkadaşlarla. bu kendini beğenmiş, "I am the king of the world" hallerim yaşım ilerledikçe devam etti ancak bu durumdan şikayetçi olduğumu söyleyemem. 'herkesin gözü üzerimde olmalı' triplerim kariyer seçimim de dahil hayatımın pek çok alanında bana yardımcı olmuştur, bir kötülüğünü gördüğümü söyleyemem. yalnız küçüklüğümdeki o 'şu an sahnedeyim ve herkes bana bakmalı' tribimin basit bir 'attention seeker'lık olduğunu geçen gün bir anda algıladım. olaya gel. kendini diğerlerinden farklılaştırdığını düşündüğün şey aslında en sıradan psikolojik vakalardan biri olan 'ilgisiz baba sendromu' çıkıyor.
bir gün bir sınavda "define irony" diye bir soru çıkarsa vereceğim cevap işte budur.
3 comments:
+1
küçüklükte bir çoğumuz böyle şeyler hissetmişiz demekki :)
Bende böyle hissediyordum.Ancak karşı komşumuz Ayşe Teyzenin alt katımızdaki dairesinde böyle bişi hissetmezdim.Onu bunu bırakın babam bi kere "Allah seni her yerde görür" demişti bende o Ayşe teyzenin boş dairesinde görmez diye apartmanımızdaki kızları oraya götürüyordum, evcilik oynuyorduk.Sonra siz TV'dekiler gibi soyunun popopnuzu sallayın falan diyordum, o derece pisliktim.Tabi bunları neden anlattım onu da bilmiyorum.
Post a Comment