tatil boyunca kendimi dış dünyadan, haberlerden falan mümkün mertebe uzak tuttum ki tam bir tatil havasına gireyim. bu yüzdendir ki deniz seki'nin kokainden yakalanma olayını dün duyabildim. "bak işte, yuva yıkanın başına bunlar gelir, gudubet kadın" falan tarzı yorumlar yaparak tribünlere oynamak ve seda sayan'a konuk olmak keyifli olabilirdi ancak benim bu mevzudan yaptığım çıkarsama daha çok "aaa inanmıyorum nasıl olur, çocuklarımıza kötü örnek, taşlayalım" tepkileri veren yurdum insanıyla ilgili. böyle bir tribimiz var bizim, zaten bildiğimiz bir şey ancak göz önüne çok açık bir biçimde konulunca tepki veriyoruz. tepki de gore cinsten, haysiyet abidesi kesilip tükürükler falan saçıyoruz etrafa. bakın terör olayları da böyledir (ciddi bir gazeteci imajı çizip magazinsel basından uzaklaşmaya çalışıyorum şu an). türkiye'nin doğusunda her gün kaç asker şehit oluyor, çatışmalar oluyor; ancak ne zaman bilmemkaç askerimiz şehit oldu diye arkada türk bayrağı ağlayan aileler haberleri tavan yapsın, insanlar eline bayrak alıp yollara dökülür. sanki bilmiyordunuz yıllardır orada neler olduğunu. ünlülerin de böyle uyuşturucu kafaları yaşadıkları aşikardır ancak kimse sesini çıkarmaz (kaldı ki zaten size ne). ama olay haberlerde falan bir duyulsun, ayıplamamak, laf etmemek olmaz. dostlar eleştiride görsün. işte ben böyle sürü psikolojisi çemkirmelere katlanamıyorum. hayatta herkesin bir duruşu olmalı ama mum duruşu değil.
Monday, February 16
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment